sıcak sıcak ne demek?
- Sıcak olarak.
- Soğutmadan, tadı kaybolmadan
Böyle günlerde bir iki somun ekmek getirtir, bunları sıcak sıcak büyük parçalara doğrayarak onlara atardı.
A. Ş. Hisar
sıcak
- Sıcak yer
- Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı
- Isısı yüksek olan, çok ısınmış
- Havadaki yüksek ısı
- Yer
- Hamam.
- Dostça olan, sevgi dolu.
- sıcakkanlı, cana yakın
- Yüksek düzeyli radyoaktiflik.
Warm.
sıcak savaş
- Silaha başvurularak yapılan savaş, sıcak harp.
Hot war.
sıcak sertlik
- Yüksek sıcaklıklardaki sertlik.
sıcak
- Sıcak yer
- Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı
- Isısı yüksek olan, çok ısınmış
- Havadaki yüksek ısı
- Yer
- Hamam.
- Dostça olan, sevgi dolu.
- sıcakkanlı, cana yakın
- Yüksek düzeyli radyoaktiflik.
Warm.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıcak savaşsıcak sertliksıcak sessıcak seven bakterilersıcak silindirlenmiş asfaltsıcaksıcak apsesıcak bağsıcak balmumu ile resim yapmasıcak baskısıcak basmaksıcak basmasısıcak başına vurmaksıcak başlamalı lambasıcak başlatmasıcacıksıcacık ve hoşsıcağa karşı hassassıcağı sıcağınaSIsı birimlerisıabSIADHsıba