mean value theorem ne demek?
- Ortalama değer teoremi
ortalama
- İki veya ikiden fazla sayının toplamının toplanan sayıların adedine bölünmesiyle elde edilen (sayı), vasati
- İki karşıt düşünce arasında olan, yaklaşık.
- Orta yerinden.
- Ortalamak işi.
- İklimbilimde, örneğin sıcaklık gibi bir hava olayının ay ya da yıl gibi belli süreler içindeki nicelik toplamının, o süreyi oluşturan gün sayısına bölünmesiyle elde edilen az çok durağan değer.
- Bir niceliğin özdeş koşullar altında alınan ölçümleri toplamının ölçüm sayısına bölümü.
- Çerçevelemede asıl konuyu çerçevenin ortasına yerleştirme. Sinem
- Bir göstericinin ışıtacını, resmin her noktasını eşit yeğinlikte aydınlatacak biçimde düzenleme. Sinem./TV
- Bir ışıldağın ışıtacını, en yeğin aydınlatmayı sağlayacak biçimde, ışıldağın odak noktasına göre ayarlama.
- Bir değer dağılımındaki her bir değerin olasılığı çarpılıp toplandıktan sonra, olasılıklar toplamına bölünmesinden çıkan sayı.
mean
- For (sözü) (birine) yöneltmek
- Mekan, menzil. (Osmanlıca'da yazılışı: meân)
- Anlamına gelmek.
- Ifade etmek, mana vermek, kastetmek, demek istemek
- Niyet etmek, kurmak, düşünmek
- Kastetmek.
- Demek
- Orta, vasat
- Vasati, ortalama
- Iki şeyin ortası, vasat, orta
mean activity
- Ortalama etkinlik
value
- Keşide etmek
- Değer vermek
- Değerini bilmek
- Önem vermek
- Kıymet
- Değer
- İtibar, önem, ehemmiyet
- Gerçek değer, hakiki kıymet
- Kesin anlam
- Değer biçmek, paha biçmek
theorem
- Teorem, dava
- Teorem, kuram
Türetilmiş Kelimeler (bis)
meanmean activitymean annual rangemean annual temperaturemean anomalymean arterial pressuremean averagemean businessmean caloriemean circulatory filling pressuremeabmeabidmeadmeadibmeadinvaluevalue addedvalue added carriervalue added costsvalue added networkvalue added resellervalue added servicevalue added statementvalue added taxvalue added tax receivedvaluablevaluable papersvaluable possessionsvaluable qualityvaluableness