long sight ne demek?
- Uzak görüşlü
uzak
- Uzak yer.
- Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı
- Arada çok zaman bulunan.
- Eli, gücü veya hükmü yetişmez.
- İhtimali az olan.
- Ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan
- Yer.
Recluse.
Standoffish.
Away.
long sighted
- Presbit, uzağı gören, ileriyi düşünen
long since
- Uzun zamandır, çoktandır, epeydir
sight
- Görme yeteneği
- Görme
- Görülecek şey, görülecek yerler, turistik yerler
- Gözlem, müşahede
- Muayene
- Görülen şey, manzara
- Görüş kuvveti
- Göz erimi
- İnceleme fırsatı
- Fikir
Türetilmiş Kelimeler (bis)
long sightedlong sincelong sawlong scalelong screwlong shotlonglong accountlong actinglong afterlong after a friendlong agolong and narrow corridorlong armlong backless sofalong beforeloncalonca damgasılonca devletilonca sosyalizmilonca ustasısightsight a riflesight depositssight field of fish eyesight for sore eyessight gagesight glasssight methodsight readsight readingsighsigh forsigh of reliefsighed forsigher