kesat olmak ne demek?
Stagnate.
kesat
- Alışverişte durgunluk
- Yokluk, kıtlık.
Slack.
Stagnant.
Flat.
Slackness.
Dullness.
Scarcity.
Tight / adj adv / sıkı , gergin ; su geçirmeyen.
kesatlaşma
- Kesatlaşmak durumu.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
Happen.
Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kesatkesatlaşmakesatlaşmakkesatlıkkesadkesafetkesafeti nüfuskesaletkesamkeskes parmağını çık pazara, em buyuran çok olurkes parmağını çık pazara, merhem buyuran çok olurkes sesinikes şunuolmakolmak istiyorolmak üzereolmak üzere olanolmaksızınolmaktaolmakta olanolmaktan çok uzakolmaolma ihtimali çok uzak istekolmadanolmadan da yapabilmekolmadan yapmak