kesat ne demek?
Kökeni: Arapça
- Alışverişte durgunluk
Bugünlerde alışveriş de kesat.
N. Nâzımİşler kesat.
- Yokluk, kıtlık.
Slack.
Stagnant.
Flat.
Slackness.
Dullness.
Scarcity.
Tight / adj adv / sıkı , gergin ; su geçirmeyen.
kesat olmak
Stagnate.
kesatlaşma
- Kesatlaşmak durumu.