kesat ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Alışverişte durgunluk

    Bugünlerde alışveriş de kesat.

    N. Nâzım

    İşler kesat.

  2. Yokluk, kıtlık.
  3. (en)Slack.
  4. (en)Stagnant.
  5. (en)Flat.
  6. (en)Slackness.
  7. (en)Dullness.
  8. (en)Scarcity.
  9. (en)Tight / adj adv / sıkı , gergin ; su geçirmeyen.

kesat olmak

  1. (en)Stagnate.

kesatlaşma

  1. Kesatlaşmak durumu.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kesat olmakkesatlaşmakesatlaşmakkesatlıkkesadkesafetkesafeti nüfuskesaletkesamkeskes parmağını çık pazara, em buyuran çok olurkes parmağını çık pazara, merhem buyuran çok olurkes sesinikes şunu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın