kazık yemek ne demek?
- Aldatılmak, kazıklanmak.
Pay through the nose.
kazık yer
Gyp joint.
kazık atmak
- Aldatmak, kazıklamak.
- Aldatmak, kazıklamak: Bütün ilişkileri birilerine kazık atmak üzerine kurulu. -A. Ümit.
Deceive, cheat, double cross, humbug, fob smb. off, Jew.
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kazık yerkazık atmakkazık çakarak sabitlemekkazık çakmakazık çakmakkazık çıkarmakazıkkazık döşemekkazık gibikazık ipikazık kadarkazıkazı bilimcikazı bilimikazı bilimselkazı ile meydana çıkarmakyemekyemek alanlarıyemek artığıyemek artıklarıyemek asansörüyemek bilgisiyemek borusuyemek borusu bölütsel aplazisiyemek borusu çöküntüsüyemek borusu daralmasıyemeyeme de yanında yatyeme içmeyeme içme durağıyeme içme ve barındırma giderleri