judge of men ne demek?

  1. Insan sarrafı

insan

  1. İki eli olan, iki ayak üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı.
  2. Bu türden olan canlı.
  3. Kişi, şahıs, âdemoğlu, âdem evladı
  4. Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).
  5. Memeliler (Mammalia) sınıfının,insangiller (Hominidae) familyasından, iki ayağı üzerinde duran ve yürüyen, kolları kısa, vücudunun birçok yerlerinde tüyler azalmış, çeneleri belirli, beyinleri çok gelişmiş, kafatası yuvarlak ve yüz açısı yüksek, konuşabilen tek yaratık.
  6. (Bu kelimenin aslı, lugat alimlerince "ins" den geldiği söylenir. Kamusta da kufiun'a göre "Nisyan" kelimesinden geldiği zikredilmektedir.)Akıl, şuur ve iman ile diğer canlılardan ayrı, Cenab-ı Hakk'ın en mükerrem yarattığı mahluku olup, Rabbani ni'metleri unutkanlığı dolayısıyla insan denilmiş.
  7. (en)Modern man.
  8. (en)Hominid.
  9. (en)Human.
  10. (en)Anthropo-.

judge advocate

  1. Askeri hukuk müşaviri
  2. Askeri hakim
  3. Askeri savcı

judge advocate general

  1. Savunma bakanlığı birinci hukuk müşaviri
  2. Askeri başsavcı
  3. Askeri hukuk dairesi baş müşaviri

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

men

  1. Yasaklama, izin vermeme.
  2. Menstruasyonla ilgili anlamında kullanılan ön ek
  3. Japon no oyununda başrolü oyuncunun taktığı maske.
  4. Azota göre düzeltilmiş metabolik enerji.
  5. Ben. (Farsçada birinci şahıs zamiri) (Bak: Ma)
  6. Yasak etmek. Durdurmak. Bırakmamak. Bir şeyi diriğ etmek, esirgemek.
  7. (C: Müün-Me'nat) Böğür. (Osmanlıca'da yazılışı: me'n)
  8. (en)Nitrogen equilibrium metabolizable energy.
  9. (en)Man; one; used with a verb in the singular, and corresponding to the present indefinite one or they.
  10. (en)The force of workers available.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

judge advocatejudge advocate generaljudge at the finishjudge by externalsjudge de factojudgejudge in commercial courtjudge made lawjudge pro temjudgeablejudjudahjudaicjudaic icaljudaicaofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın