iyi yaşamak ne demek?
Live well.
live
- Canlı, naklen
- Hayat dolu
- Yaşamak
- Oturmak, ikamet etmek
- Geçinmek, ömür sürmek
- Canlı, diri, zinde, hayat dolu
- Hayata ait, yaşayanlara ait
- Beslenmek
- Geçirmek, sürmek live a double life iki yüzlü hayat yaşamak
- Sağ olmak, hayatta olmak
iyi yaşama
Good living.
iyi yapılmamış
Unworkmanlike.
yaşamak
- (mecaz) Varlıklı, endişesiz, hoş vakit geçirmek, keyif sürmek
- (mecaz) Keyfi yerine gelmek, mutlu olmak, işleri yolunda olmak
- (mecaz) Bir durumu yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek
- Canlılığını, hayatını sürdürmek
- Sağ olmak.
- Varlığını sürdürmek.
- Oturmak, eğleşmek.
- Geçinmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak veya olmak.
- Görüp geçirmek, başından geçmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
iyi yaşamaiyi yapılmamışiyi yapılmışiyi yazılmışiyi yola sevketmekiyiiyi adamiyi ağırlamakiyi ailedeniyi aileden geleniyi akortluiyi akşamlariyi akşamlar demekiyi anlamakiyi anlaşmakiyiyabiyab ü zehabiyadiyadetyaşamakyaşamaktan bıkmışyaşamayaşama atılımıyaşama coşkusuyaşama çabasıyaşama döndürmeyaşamyaşam ağacıyaşam alanıyaşam alanı yapısıyaşam aşamalarıyaşayaşa basmakyaşa özgü ölüm hızıyaşagül