iki büklüm olmak ne demek?

  1. Yorgunluk, hastalık, yaşlılık vb. nedenlerle beli bükülmek, öne doğru eğilmek.

    İnsanlar iki büklüm olup düştükleri konduların içinde dozer kasnaklarının sesiyle irkildiler.

    L. Tekin
  2. Mec. riyakârlık, dalkavukluk, gerçek olmayan saygı vb. nedenlerle iki kat olup öne eğilmek.

    Değil bu yerlerin başkanına hatta hademesine saygılarını sunmak için iki büklüm olurlar.

    H. Taner
  3. (en)Double up.

iki büklüm etmek

  1. (en)Bend double, double back, double up.

iki büklüm

  1. Beli bükük, öne doğru eğik bir biçimde
  2. Mecazi: riyakârlık, dalkavukluk, gerçek olmayan saygı vb. nedenlerle iki kat olup öne eğilmek.

büklüm

  1. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, kıvrım
  2. Dönemeç, viraj.
  3. Akarsu yatağının, az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği "S" harfine benzeyen kıvrım.
  4. Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka, turra.
  5. Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.
  6. (en)Meander.
  7. (fr)Méandre

olmak

  1. Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
  2. Gerçekleşmek veya yapılmak.
  3. Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
  4. Bir şeyi elde etmek, edinmek
  5. Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
  6. Herhangi bir durumda bulunmak.
  7. Uygun düşmek, yerinde görülmek.
  8. Yetişmek, olgunlaşmak.
  9. (en)Happen.
  10. (en)Become.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

iki büklüm etmekiki büklümikiiki açık modeliiki açılıiki addan oluşan soyadıiki adımiki adresiki ağızlı anahtariki ağızlı büyük kılıçiki ağızlı testereiki ağızlı vidaikikaika etmekikabikadbüklümbüklüm büklümbüklüm kaymasıbüklüm kopmasıbüklümborubüklümborulu sıcak su deposubüklümlerbüklümlübüklükbükbükabükaaludbükaengizbükat
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın