iki büklüm ne demek?
- Beli bükük, öne doğru eğik bir biçimde
Bütün yaz tarlanızda ter döktüm, çoluk çocuğumla iki büklüm çalıştım.
N. Cumalı - Mecazi: riyakârlık, dalkavukluk, gerçek olmayan saygı vb. nedenlerle iki kat olup öne eğilmek.
Değil bu yerlerin başkanına hatta hademesine saygılarını sunmak için iki büklüm olurlar.
H. Taner
iki büklüm etmek
Bend double, double back, double up.
iki büklüm olmak
- Yorgunluk, hastalık, yaşlılık vb. nedenlerle beli bükülmek, öne doğru eğilmek.
- Mec. riyakârlık, dalkavukluk, gerçek olmayan saygı vb. nedenlerle iki kat olup öne eğilmek.
Double up.
büklüm
- Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, kıvrım
- Dönemeç, viraj.
- Akarsu yatağının, az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği "S" harfine benzeyen kıvrım.
- Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka, turra.
- Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.
Meander.
Méandre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
iki büklüm etmekiki büklüm olmakiki bağlı döviz kuru sistemiiki bantlı süs balığıiki bardak testiiki başlıiki başlı çiviikiiki açık modeliiki açılıiki addan oluşan soyadıiki adımiki adresiki ağızlı anahtariki ağızlı büyük kılıçiki ağızlı testereiki ağızlı vidaikikaika etmekikabikadbüklümbüklüm büklümbüklüm kaymasıbüklüm kopmasıbüklümborubüklümborulu sıcak su deposubüklümlerbüklümlübüklükbükbükabükaaludbükaengizbükat