iki büklüm etmek ne demek?
Bend double, double back, double up.
iki büklüm olmak
- Yorgunluk, hastalık, yaşlılık vb. nedenlerle beli bükülmek, öne doğru eğilmek.
- Mec. riyakârlık, dalkavukluk, gerçek olmayan saygı vb. nedenlerle iki kat olup öne eğilmek.
Double up.
iki büklüm
- Beli bükük, öne doğru eğik bir biçimde
- Mecazi: riyakârlık, dalkavukluk, gerçek olmayan saygı vb. nedenlerle iki kat olup öne eğilmek.
büklüm
- Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, kıvrım
- Dönemeç, viraj.
- Akarsu yatağının, az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği "S" harfine benzeyen kıvrım.
- Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka, turra.
- Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.
Meander.
Méandre
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
iki büklüm olmakiki büklümikiiki açık modeliiki açılıiki addan oluşan soyadıiki adımiki adresiki ağızlı anahtariki ağızlı büyük kılıçiki ağızlı testereiki ağızlı vidaikikaika etmekikabikadbüklümbüklüm büklümbüklüm kaymasıbüklüm kopmasıbüklümborubüklümborulu sıcak su deposubüklümlerbüklümlübüklükbükbükabükaaludbükaengizbükat