heard the evidence ne demek?

  1. TanığŸı dinledi, savunmasını dinledi, belgelendirdi

heard

  1. Hear.
  2. Duymak, işitmek, dinlemek, kulak vermek, ifadesini almak, haber almak, mektup almak, öğrenmek, onaylamak

heard

  1. Heard Adası ve McDonald Adaları, Madagaskar'dan Antarktika'ya kadar olan yolun üçte ikisi kadar uzaklıkta güney Okyanus'unda bulunan ıssız ve çorak adalar (1947'den beri Avustralya'nın bir parçasıdır)

the

  1. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
  2. O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
  3. Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)

evidence

  1. Kanıt
  2. Kanıtlamak, ispatlamak
  3. Delil, şehadet, ispat, tanıt
  4. Vuzuh, açıklık, aydınlık
  5. Şahit, tanık
  6. Belirtmek, açıklamak, göstermek
  7. Tasrih etmek, tavzih etmek
  8. İspat etmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

heardheard heard from himhearhear a shothear abouthear evidencehear fromheadhead amphead and shouldershead and shoulders abovehead bindingthethe 1967 bordersthe 1st cervical vertebrathe 2004 tsunamithe 80 20 rulethe a teamthe abcthe abc powersthe ablativethe ablative caseththa sackthaithai boxingthai citizen
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın