hazırdaki şey ne demek?

  1. (en)Stand by.

stand

  1. (açık havada bulunan geçici) sahne. stand (sergi yeri)
  2. Katlanmak, direnmek, göğüs germek, karşı koymak
  3. Kullanılmadığı zamanlarda gitarı dengede tutmak için altına yerleştirilen sehpa.
  4. (en)Act of standing; halt; position; stance, point of view; defensive effort; raised platform; kiosk which sells or distributes items; taxi station; piece of furniture on which items are stored or displayed; seat for witnesses during a court trial.
  5. Durmak, ayakta kalmak
  6. Ayakta durmak
  7. Kalmak, baki kalmak
  8. Sebat etmek, tahammül etmek, çekmek, dayanmak
  9. Sabit olmak
  10. Inat etmek, ayak diremek

hazırda

  1. Yararlanılabi-lecek bir durumda, el altında.

hazırdan yemek

  1. Yenisini kazanmaksızın elindekini harcamak.

şey

  1. Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, genellikle belirsiz anlamda söylenen bir söz. Kararsızlık ifade biçimi.
  2. Nesne, madde
  3. Kararsızlık durumunda muhtelif sorulara cevap için tercih edilen bir ifade biçimi.
  4. (Günlük dilde) Herhangi bir düşünce konusunu göstermeğe yarayan belirsiz terim. (Felsefede) 1- Düşünen bilincin konusu olabilen, gerçekte var olmayıp da yalnızca düşünülmüş olan herşey. Bu anlamda: düşünce nesnesi = ens rationis. 2- Kişiye karşıt olarak: Bilinçten yoksun varlık. 3- Gerçek olan, bilincin dışında, kendi başına var olan tek nesne (ens reale). Böyle bir var olan, tek nesne olarak niteliklerin taşıyıcısı töz diye de anlaşılır. 4- Duyularla kavranabilen cisimsel nesne.
  5. Bk. nesne
  6. (en)Stuff.
  7. (en)Object.
  8. (en)Matter.
  9. (en)Article.
  10. (en)Affair.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hazırdahazırdan yemekhazırhazır aktifhazır beklemekhazır bekleyenhazır betonşeyşeyatinşeybşeybanşeybeşeydaşeydagülşeydanurşeydeşeyhşeairşeairi islamiyeşeametşebşebab
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın