hazır ne demek?

  1. Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya.
  2. Belli bir işe yarayacak, kullanılacak bir duruma getirilmiş.
  3. Belirli bir biçimde yapılmış olarak satılan, alıcı bekleyen, ısmarlama karşıtı.
  4. Bu fırsattan yararlanarak

    Hazır çıkmışken yağ ile pirinç alayım.

    R. N. Güntekin
  5. Huzurda olan, göz önünde olan. Amade ve müheyya olan. Gaib olmayan.
  6. Su sesi, su şırıltısı. (Osmanlıca'da yazılışı: hazîr)
  7. (en)Prepared.
  8. (en)Ready-made.
  9. (en)Quick.
  10. (en)Present.
  11. (en)Available.
  12. (en)Stand-by.
  13. (en)Up for.
  14. (en)Willing.
  15. (en)Agreeable.
  16. (en)Content.
  17. (en)Cut and dried.
  18. (en)Cut-and-dried.
  19. (en)Disposed.
  20. (en)Finished.
  21. (en)Forthcoming.
  22. (en)Forward.
  23. (en)Game.
  24. (en)Handy.
  25. (en)On hand.
  26. (en)On tap.
  27. (en)Operational.
  28. (en)Prompt.
  29. (en)Reach-me-down.
  30. (en)Immediate.
  31. (en)Ripe.
  32. (en)In attendance.
  33. (en)Attending.
  34. (en)In the can.
  35. (en)Geared up.
  36. (en)Ready made.
  37. (en)Mounted.
  38. (en)Actual stock.
  39. (en)On toast.
  40. (en)Ready.
  41. (en)Snappy.
  42. (en)Officinal.

hazır aktif

  1. Bk. paraya çevrilir varlık

hazır beklemek

  1. (en)Stand by, poised for.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hazır aktifhazır beklemekhazır bekleyenhazır betonhazır bilmeclishazır bulundurmakhazır bulunmahazır bulunmakhazır bulunmamahazır cevaphazıhazıanehazıkhazıkanehazıkı mütedeyyin
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın