havassı zahire ne demek?
- Zahiri beş duygu: Tatmak, görmek, işitmek, koklamak, dokunup duymak. (Osmanlıca'da yazılışı: havass-ı (hamse-i) zâhire)
havassı batına
- Kalbe bağlı beş duyğu: Hiss-i müşterek (hayal kuvveti), müdrike (akıl), vehim (vahime), hafıza, mutasarrıfa (meydana getirici hayal kuvveti). (Osmanlıca'da yazılışı: havass-ı (hamse-i) bâtına)
havassı hümayun
- Tar: Osmanlı İmparatorluğunun fütuhat devirlerinde (yükselme devri) fethedilen araziden devlet hazinesine ayrılan kısım. Her yer zaptedildikçe, arazi: timar, zeamet ve has namıyla üç sınıfa ayrılırdı. Mesela 250 köyden müteşekkil bir sancağın 100-150 köyü ikişer üçer köy olarak 40-50 tımara ayrılır, harpte başarı gösteren askerlere dağıtılırdı. Kalanı zeamet ve has itibar edilerek bundan vezirlere, sancak beylerine, beylerbeyilere ve sair devlet büyüklerine hisse ifraz edildikten sonra geri kalan kısım, "Hass-ı Hümayun" namıyle devlete bırakılırdı. (O.T.D.S.) (Osmanlıca'da yazılışı: havâss-ı hümayun)
- İki evcikli
- İnternet üzerinde daha önceden ziyaret edilmiş siteleri gösteren dosyalar.
- Sayısal delillerde daha önceden İnternet üzerinde ziyaret edilmiş sitelerine ait kayıt bilgilerinin tespit edilmesi yöntemi.
- İşletim sitemi ve kayıtlarda bulunan yazılımların incelenmesi yöntemi.
- Difüzyon akımı ile ona etki eden değişkenler arasındaki ilişkiyi veren eşitlik. id = 607 n D1/2 C m2/3 t1/6 Bu değişkenler analit reaksiyonunda söz konusu elektronların sayısı (n), difüzyon katsayısının karekökü (D1/2) ve damlayan civa elektrotunun kılcal sabiti (m2/3 t1/6)'dır.
- İndiyum elementinin sembolü. (II)
- İzomagnezyum halojenür ile aril asetik asit veya onun sodyum tuzuyla oluşan, Grignard reaktifine benzer bir belirteç.
- İnsektlerle taşınan, felç, irinsiz meningoensefalomiyelitis ve miyokarditisle belirgin, genellikle on haftalıktan büyük hindilerde ve seyrek olarak genç kazlarda görülen flavivirüs enfeksiyonu.
- İsrail'Den köken alan, çok sıcak koşullarda hayatta kalabilen ve yüksek verim gücü gösteren sığırların geliştirilmesi amacıyla 1920 yılında ithal edilen Holştayn boğalarla yerli Damascus ve Baladi ırkı ineklerin birleştirilmesi ve 1947-1962 yılları arasında Kanada ve ABD' den getirilen çok sayıdaki sığırla ırkın stabilizasyonun sağlanması sonucu geliştirilmiş, Holştayn ırkına çok benzeyen, siyah beyaz alaca renkli, Holştayn ırkının aksine sıcağa ve subtropik iklime dirençli, sıcak iklimde süt verimi Holştayn ırkından daha yüksek, sütünün yağ oranı daha düşük, uysal mizaçlı, sürü idaresi kolay ve yetiştirme sistemlerinin çoğuna uyum sağlayabilen, günlük canlı ağırlık artışı yüksek, kolay buzağılayan, buzağılama aralığı oldukça kısa sütçü sığır ırkı.
- İsrail'Den köken alan, Akdeniz bitki örtüsünü iyi değerlendiren ve kenelere karşı dirençli bir sığır oluşturmak amacıyla Akdeniz orijinli ırkların Brahman ve Santa Gertrudis ırklarıyla birleştirilmesi ve yıllar sonra Hereford, Angus ve Simental ırklarının da ıslah programına katılmasıyla geliştirilmiş, et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.
zahire
- Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl, aşlık
- (bkz. zahir)
- Gereğinde kullanılmak üzerre saklanan tahıl, aşlık.
Store of grain.
Cereals.
Store of provisions.
Provisions.
Stock of grain.
Stack of foodstuffs.
Stores.