has up his sleeve ne demek?
- Bir şey çeviriyor, planlıyor
has
- Özgü, öze, mahsus
- Katışıksız, en iyi cinsten, saf.
- Hükümdara özgü olan.
- İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse).
- Başmaklık.
- Yıllık geliri 100.000 akçeyi aşan dirlik.
- Osmanlı İmparatorluğu toprak düzeninde yıllık geliri yüz bin akçeden çok olan topraklardan alınan vergi.
- Çerçöp, ot parçaları.
- Reddetme.
Special.
has a bee in his bonnet
- Kafasında sürekli bir düşünce var
- Kafasına takmak
up
- Yukarıya, yukarıda
- Yukarısına, yukarısında
- Yükseğe
- To -e kadar (Azami bir miktarı belirtir.)
- (-upped, -upping) yükseltmek
- Yukarıya
- Ayağa
- Tamamen.
- Yukarı, yukarıya, tepesinde, içeride (ülke)
his
- Duygu
- Duyu.
- Sezgi, sezme.
- Bk.Histidin
- Bk. duygu
Feeling.
Emotion.
Sense.
Sensation.
Feel.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hashas a bee in his bonnethas a belly fullhas a big mouthhas a bone to pick withhas a carhas a chancehas a coldhas a doctors degreehas a familyhaha ... ha ...ha aretzha babamha babam de babamupup a gum treeup a treeup against the wallup and aboutup and comingup and doingup and downup bowup centreuU 50u beamu belgesiu biçimi eğri