gemi bağlama yeri ne demek?
Moorage, moorings.
gemi
- Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine.
- Tonajı ve adı ne olursa olsun denizlerde ve iç sularda su ürünleri araştırmasında, istihsalinde, naklinde, işlenmesinde kullanılan kayık, sandal, yelkenli, şat, sal, mavna gibi vasıtalarla buharlı veya motorlu bilumum yüzer araçlar.
Ship.
Boat.
Craft.
Bark.
Keel.
Hijacker.
Sail.
To advance money on bottomry.
gemi adamı
- Bir iş sözleşmesine dayanarak gemide çalışan kaptan, subay, tayfa vb. kimseler.
- Askerlikte bir hizmet akdine dayanarak yabancı bayraklı gemilerde fiilen çalışan ve ücretlerini yabancı ülke parası olarak alan ve bu sıfatı devam eden yükümlülerdir.
Sea man.
Seaman, sailor.
bağlama
- Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz.
- Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb.
- Bağlamak işi.
- Bağ, bağlayan şey.
- Bitkiyi bağ ile sarma.
- Halatların sıkı sıkıya bağlanması.
- Kan damarını bağ ile sıkmak.
- Türk edebiyatında kitap yazma, eser telif etme.
Connecting.
Affiliation.
yeri
Suff. orium.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gemigemi adamıgemi adamı hüviyet varakasıgemi adamı kimlik belgesigemi adamı kişisel malıgemi alacaklılarıgemi ambarıgemi arkadaşıgemi arslanıgemi aslanıgemgem almakgem almamakgem almayan atın ölümü yakındırgem diollerbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlama büyüsübağlama cıvatasıbağlama cümlesibağlama çeliğibağlama çemberibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydı