göz alıcı ne demek?
- Güzelliği ile ilgi çeken, alımlı, göze çarpan
Burada vücudumu bütün göz alıcı çizgileriyle uzun uzun seyretmişti.
O. C. Kaygılı Eye catching.
Glamorous.
Inviting.
Attractive.
Glaring.
Dazzling.
Brilliant.
Grandiose.
Splashy.
göz alıcı hale getirmek
Glamorize.
göz alıcı kıyafet
Regalia.
alıcı
- Satın almak isteyen kimse, müşteri.
- Kendisine bir şey gönderilen kimse.
- Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren aygıt.
- Bkz. Almaç.
- Görüntüleri alan cihaz, kamera.
- Azrail.
- Işığı, elektro-manyetik dalgaları alıp değerlendiren araç. Göz, fotoğraf plağı, radyo, radyo ırakgörürü gibi.
- Mal veya hizmetleri satın alan gerçek veya tüzel kişi.
- Bir telefon çevrimindeki kiplenik akımları ses dalgasına dönüştüren çevireç.
- Bir vericinin yayınladığı imlemleri işitilebilir imlere dönüştüren düzenek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
göz alıcı hale getirmekgöz alıcı kıyafetgöz alıcı şeygöz alıcılıkgöz alabildiğinegöz alabildiğine uzanmakgöz albinizmigöz aldanmasıgözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbedealıcıalıcı açısıalıcı adresialıcı aletalıcı antenalıcı cihazıalıcı çıkana kadar fiyatın düşürüldüğü satışalıcı çıkmamakalıcı dalgalığıalıcı dalgalık gücüalıalı al moru moralı alına, moru moruna