essence and appearance ne demek?

1. Öz ve görünüş

öz

1. Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı
2. "Kendine, kendi kendini" anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz.
3. Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde.
4. Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
5. Kendi, zat
6. Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde
7. Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
8. Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan
9. İçine, arılığını, saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, saf, arı.
10. Dere, çay.

essence

1. Öz varlık, nefis
2. Hakikat
3. Öz, cevher, asıl
4. Mahiyet
5. Varlık
6. Ruh
7. Esans, ıtır.
8. Nitelik

essence of a thing

1. Asıl

and

1. Yemin içmek, yemin etmek.
2. (İngilizce) ve, ile, de
3. (bağlaç) ve, de, ile

appearance

1. Kılık kıyafet
2. Belirme
3. Zuhur etme
4. Görünme, ortaya çıkma
5. Görünüş, gösteriş
6. Dış görünüş, zevahir
7. Meydana çıkma
8. Hadise, olay
9. Davalı veya davacının mahkeme huzuruna çıkması

Türetilmiş Kelimeler (bis)