en düşük seviye ne demek?
All time low.
all
- Hep
- Bütün, tüm, tümü
- Hepsi
- Herkes, her şey
- Tamamen, tamamı, tamamıyla
- Her
en düşük seviyeye inmek
Get down to rock bottom.
en düşük sertlik
- Sertleştirilmiş bir parça üzerindeki en küçük sertlik değeri.
Minimum hardness.
Dureté minimum
düşük
- Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış.
- Az.
- Değeri azalmış.
- İktidardan düşmüş veya düşürülmüş.
- Dil bilgisi kurallarına uymayan.
- Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II).
- Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
- Fetusun, gebeliğin 28. haftasından önce ölümü, ve rahmin dışa atılmasıdır.
- Yavru atma.
Fallen.
seviye
- Düzey
- Türüne göre kimi zaman damarlarının sıklık ve paralellik düzeyinden doğan güzelliği ile, kimi zaman üzerindeki figürlerin düzgünlüğü ve çekiciliği ile ölçülen; bir taneden dört taneye kadar yan yana konulabilen A harfleri ile derecelendirilen; kerestenin fiyatı için belirleyici olan ağaç ve kereste özelliği.
- Bk. düzey
Level.
Equality.
Grade.
Standard.
Plane.
Level düzey.
Rank.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
en düşük seviyeye inmeken düşük sertliken düşük alveol derişimien düşük bakteri yok edici konsantrasyonen düşük baskılayıcı yoğunluken düşük dozen düşük ederle değerlendirme yöntemienen 29000 standartlar serisien 45001 standardıen 45002 standardıen 45003 standardıen 45011 standardıen 45012 standardıen 45013 standardıen 45014 standardıen acılı kimseee 6 banyoe 6 prosese ağe boatdüşükdüşük açındırmadüşük açmdırılmışdüşük alaşımlı çelikdüşük alaşımlı takım çeliğidüşük basınçdüşük basınçlı durduraç güçlendiricisidüşük beslenendüşük beslenmedüşük çenedüşüdüşücü kaliksdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek