el yordamıyle aramak ne demek?
Fumble around, fumble.
fumble
- Beceriksizce yapmak, bozmak
- Tutamamak
- Becerememek
- Konuşurken duraklamak
- Beceriksizce atak
- Berbat etmek
- İçine etmek
- Eline yüzüne bulaştırmak
- El yordamıyla aramak
- Boş yere çabalamak
el
- Batı Samileri'nin en önemli totemi
- Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
- Sahiplik, mülkiyet.
- Kez, defa.
- İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
- Yönetim, baskı, etki.
- Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
- Aracı, vasıta.
- Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
- Ülke, yurt, il
el
- (enzyme-linked immunoabsorbent assay) ELISA, (Tıp) belirli virüs ya da bakterilere antikorlar belirlemek için kullanılan kan tahlili (başlangıç HIV tarama testi olarak kullanılan)
aramak
- Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak
- Araştırmak, yoklamak.
- Ziyarete, hatır sormaya gitmek
- Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek
- Önem verip istemek.
- Şart koşulmak.
Look for.
Search for.
Search.
Seek.