el kadar ne demek?
- Çok küçük, küçücük
Üvey annesi kalp yerine taş taşıdığından eziyet üstüne eziyet ederdi el kadar yetime.
Elif Şafak
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
Galore.
Great.
Handsome.
Infinite.
Like blazes.
Perfectly.
Power of.
Profu.
el kaldırmak
- Birine, bir şeye vurmaya kalkışmak
- Oy verdiğini veya söz istediğini elini kaldırarak belirtmek
el kantarı
- Kantar.
kadar
- Ölçüsünde, derecesinde
- Büyüklüğünde, genişliğinde.
- Dek, değin
- Gibi
- Denli
- Süre belirten bir söz
- Miktarda, derecede
- Gösterme sıfatlarından biriyle bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten bir söz
As much as.
As far as.