el atmak ne demek?
- 1) birisinin işine karışmak, müdahale etmek: Nereye el atsak, altından kirli işler çıkıyor. -H. Topuz. 2) bir işe girişmek, teşebbüs etmek: Elbette birçok önemli konulara el attı ama ulusumuzun temel sorunlarından bazıları yüzüstü duruyor. -T. Halman. 3) sarkıntılık etmek: Üvey babasının teklifleri, tenhalarda şurasına burasına el atması. -O. Kemal. 4) yardım etmek, ilgilenmek.
Turn a hand to smth., start doing, fall back on, fall back upon, step in, claw.
el atıvermek
Give a hand, lend a hand.
el açmak
- Dilenmek
- (iskambil) kâğıt açmak.
- Başkasının yardımını isteyecek durumda olmak
Cadge.
atmak
- Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
- Bir şeyi yere doğru bırakmak.
- Bir kimsenin ilişiğini kesmek.
- Koymak
- Rastgele bir kenara koymak.
- Uzatmak.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Sille, tokat vurmak.
Discard.
Scut ch.