durmadan konuşmak ne demek?

  1. (en)Run on.

run

  1. III-XIII. yüzyıllarda İngiliz İskandinav dillerinde kullanılan alfabenin harflerinin her biri.
  2. Göktürk yazıtlarında kullanılan yazı türünün harflerinden her biri.
  3. Koşmak
  4. Gidip gelmek (arasında)
  5. Talep, rağbet
  6. (en)To go swiftly; to pass at a swift pace; to hasten.
  7. (en)To flee, as from fear or danger.
  8. (en)To steal off; to depart secretly.
  9. (en)To contend in a race; hence, to enter into a contest; to become a candidate; as, to run for Congress.
  10. (en)To pass from one state or condition to another; to come into a certain condition; often with in or into; as, to run into evil practices; to run in debt.

durmadan

  1. Ara vermeden, kesintisiz, sürekli
  2. (en)Always.
  3. (en)Away.
  4. (en)Consistently.
  5. (en)Steadily.
  6. (en)Steady.
  7. (en)Together.
  8. (en)All the time.
  9. (en)On and on.
  10. (en)Continuously.

durmadan artmak

  1. (en)Spiral up.

konuşmak

  1. Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak.
  2. Belli bir konudan söz etmek
  3. Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
  4. Söylev vermek, konuşma yapmak.
  5. Konuşma dili olarak kullanmak.
  6. Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak.
  7. İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek.
  8. Flört etmek.
  9. (en)Speak to.
  10. (en)Confab.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

durmadandurmadan artmakdurmadan çalışmakdurmadan değişendurmadan doğurmakdurmadan fikir değiştirmedurmadan karışmakdurmadan reklamını yapmakdurmadan rica etmekdurmadan vermekdurmadurma bacağıdurma evresidurma ışıtacıdurma kodukonuşmakkonuşmakonuşma aygıtıkonuşma azalımıkonuşma biçimindekonuşma borusukonuşkonuşamazlıkkonuşankonuşan bebekkonuşan kimse
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın