derece derece artan ne demek?
 Progressive. Progressive.
derece derece değişen
 Gradient. Gradient.
derece derece sıralamak
 Gradate. Gradate.
derece
- Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe
- Denli, kadar
- Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri.
- Sıcaklıkölçer.
- Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim.
- Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi.
- Başarı gösterme.
- Sıcaklık ölçeği birimi, suyun donma noktasını 0, kaynama noktasına 100 sayarak düzenlenen bölmelerin her biri.
- Açı birimi; bir çemberin çevresi 360 eşit parçaya bölünürse bir parçayı özekten gören açı.
- Bir denklemdeki terimlerin en yüksek üstlüsünün üst sayısı.
artan
- Yarar, fayda.
- Üstünlük, meziyet, nitelik
- 1. yarar, fayda. 2. üstünlük, meziyet, nitelik.
 Ascending. Ascending.
 Remaining. Remaining.
 Leftover. Leftover.
 Accelerating. Accelerating.
 Growing. Growing.
 Residual. Residual.
 Residuary. Residuary.
