daha fazla oturmak ne demek?
Outsit.
daha fazla olgunlaş
Grow more mellow
daha fazla orsa seyri yapmak
Outpoint.
fazla
- Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade
- Daha çok, aşkın
- Artmış olan.
- Gereksiz, yersiz bir biçimde.
- Gereğinden, alışılmıştan çok olarak.
- Çok ziyade, artık, artan.
Excessive.
Superfluous.
Spare.
Plus.
oturmak
- Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
- Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
- Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
- Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
- Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak.
- Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek.
- Biriyle beraber yaşamak
- Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
Sit down.
Be seated.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
daha fazla olgunlaşdaha fazla orsa seyri yapmakdaha fazla oy almakdaha fazla bulanıkdaha fazla dayanmakdahadaha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmekdaha akıllıca davranmakdaha alçakdaha arkadakidaha aşağıdaha aşağı işlere vermekdaha aydınlık bir oda gösterir misinizdaha azdahdah etmekfazlafazla abartmakfazla açmışfazla ağırbaşlı kimsefazla ağırlıkfazla akımfazla alkollüfazla ayrıntılıfazla bagaj parasıfazla bakiyefazlfazfaz açısıfaz ayrımıfaz bağıntısıfaz çözünürlüğü
