fazla ne demek?

  1. Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade

    Yaşamak için çok zorluk çekiyordu. Fazla olarak hastaydı.

    R. N. Güntekin
  2. Daha çok, aşkın

    Biz ancak Cumhuriyet devrinde elli yıldan fazla bir barış devri geçirmişiz.

    B. Felek
  3. Artmış olan.
  4. Gereksiz, yersiz bir biçimde.
  5. Gereğinden, alışılmıştan çok olarak.
  6. Çok ziyade, artık, artan.
  7. (en)Excessive.
  8. (en)Superfluous.
  9. (en)Spare.
  10. (en)Plus.
  11. (en)Much.
  12. (en)Extra.
  13. (en)Unneedful.
  14. (en)De trop.
  15. (en)Supernumerary.
  16. (en)Surplus.
  17. (en)Thick.
  18. (en)Over.
  19. (en)In excess of.
  20. (en)Excess.
  21. (en)Super-.
  22. (en)Rising of.
  23. (en)Above.
  24. (en)Heartily.
  25. (en)Redundant.
  26. (en)More.
  27. (en)Too much.
  28. (en)Too many.
  29. (en)More (than.
  30. (en)Acute.
  31. (en)Devilish.
  32. (en)In excess.
  33. (en)Great.
  34. (en)Heavy.
  35. (en)Residual.
  36. (en)Residuary.
  37. (en)Steep.
  38. (en)Superlative.

fazla abartmak

  1. (en)Carry to excess, overdo.

fazla açmış

  1. (en)Overblown.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fazla abartmakfazla açmışfazla ağırbaşlı kimsefazla ağırlıkfazla akımfazla alkollüfazla ayrıntılıfazla bagaj parasıfazla bakiyefazla basite indirgemekfazlfazfaz açısıfaz ayrımıfaz bağıntısıfaz çözünürlüğü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın