daha fazla bulanık ne demek?

  1. (en)Blur more

blur

  1. Flu yapmak
  2. Bulandırmak
  3. Bulanıklaştırmak
  4. Bulaştırmak, yaymak
  5. Bulanmak, lekelenmek
  6. Leke, bulanıklık

daha

  1. Şimdiye kadar, henüz.
  2. Var olana, elde bulunana ek olarak, olana katarak
  3. Kendisinden sonra üçüncü kişi iyelik eki alan bir sıfatla birlikte sözü edilen konuda en önemli durumu belirtmek için kullanılan bir söz.
  4. Bundan başka, bunun dışında
  5. Bir çeşit çocuk oyunu.
  6. Kaba kuşluk vakti.
  7. (en)More.
  8. (en)Over.
  9. (en)Still.
  10. (en)Only.

daha açık bir tonunu görmek istiyorum.

  1. (en)Shade: i would like to see a lighter shade.

fazla

  1. Gereğinden, alışılmıştan çok, aşırı olan, ziyade
  2. Daha çok, aşkın
  3. Artmış olan.
  4. Gereksiz, yersiz bir biçimde.
  5. Gereğinden, alışılmıştan çok olarak.
  6. Çok ziyade, artık, artan.
  7. (en)Excessive.
  8. (en)Superfluous.
  9. (en)Spare.
  10. (en)Plus.

bulanık

  1. Bulanmış, duru olmayan bir biçimde
  2. Bulanmış olan, duru olmayan
  3. Bulutlu, kapalı (hava).
  4. Açık seçik görünmeyen, net olmayan.
  5. Donuk, anlamsız, fersiz (bakış)
  6. Niteliği tam anlaşılmayan
  7. Görüntünün odak noktasına düşmemesinden doğan durum.
  8. (en)Out of focus, blurred, unsharp, hazy.
  9. (en)Muddy.
  10. (en)Blurry.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dahadaha açık bir tonunu görmek istiyorum.daha ağır gelmekdaha akıllıca davranmakdaha alçakdaha arkadakidaha aşağıdaha aşağı işlere vermekdaha aydınlık bir oda gösterir misinizdaha azdahdah etmekfazlafazla abartmakfazla açmışfazla ağırbaşlı kimsefazla ağırlıkfazla akımfazla alkollüfazla ayrıntılıfazla bagaj parasıfazla bakiyefazlfazfaz açısıfaz ayrımıfaz bağıntısıfaz çözünürlüğü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın