düzenleme ortaklık payı ne demek?

  1. Kent yönetimlerince düzenlemeye konu yapılan yerlerin gereksinme duyduğu yol, kent alanı, gezilik, taşıt durguluğu, çocuk bahçesi ve yeşil alan gibi ortak kolaylık ve yapıları gerçekleştirmek üzere, düzenleme sonucunda elde edilecek toprak değeri artışları karşılığında, düzenleme konusu olan toprakların, düzenlemeden önceki yüzölçümlerinden dörtte bire kadar düşülen, yani kamuca alınan pay.

düzenleme

  1. Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılan değişiklik, aranjman.
  2. Düzenlemek işi, tertip, organizasyon.
  3. Güreş karşılaşmalarını düzenleyip yapılmalarını sağlama.
  4. Görünge kurallarına dayanılarak, varlıkları ve nesneleri uzayda en uygun biçimde yerleştirme yoluyla görüntüye derinlik kazandırma çabası
  5. İşlikteki ışık kaynaklarının, görünçlüğün gereklerine, oyuncuların ve alıcının devinimlerine göre yer, yön, yeğinlik bakımından hazırlanması.
  6. Ayarlama, bir olayın seyir veya gelişimini kontrol altında tutma.
  7. Biyolojide organizmanın değişen koşullara bağlı olarak uyum göstermesi.
  8. (en)Composition, frame composition,.
  9. (en)Adjustment, lighting.
  10. (en)Arrangement.

düzenleme denetimi

  1. (en)An edit control

ortaklık

  1. Ortak olma durumu, iştirak, müşareket
  2. İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket.
  3. İki veya daha fazla kişinin sermaye, emek, bilgi ve becerilerini ortak bir amacı gerçekleştirmek için biraraya getirerek, belirli birortaklık sözleşmesiyle kurdukları şirket.
  4. Şirket.
  5. (en)Partnership.
  6. (en)Association.
  7. (en)Company.
  8. (en)Community.
  9. (en)Coparcenary.
  10. (en)Copartnership.

pay

  1. Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
  2. Eşit bölüm.
  3. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
  4. Ayak
  5. (en)Apportionment.
  6. (en)Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
  7. (en)To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
  8. (en)To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
  9. (en)To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
  10. (en)To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

düzenlemedüzenleme denetimidüzenleme haznesidüzenleme ıskartasıdüzenleme ıznidüzenleme içindüzenleme kuruludüzenleme kutusudüzenleme özellikleridüzenleme saatidüzenledüzenle buldüzenle ıçeriğidüzendüzen açıklamasıdüzen akçesidüzen bağıdüzen etkisiortaklıkortaklık anamalıortaklık borçları ödeme payıortaklık durumuortaklık etmeortaklık etmekortaklık komitesiortaklık konseyiortaklık kurmakortaklık öküzden, başlı başına buzağı yeğdirortaklığın dağılımıortaklığın düşmesiortaklarortaklarla işlemlerortaklaşaortaklaşa çiftlikortaklaşa davranım
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın