dört göz ne demek?

  1. Gözlüklü kimse.
  2. (en)Four-eyed.

gözlüklü

  1. Gözlük takmış olan, gözlük kullanan
  2. (en)Bespectacled.
  3. (en)Wearing glasses.

dört göz bir evlat için

  1. Anne ve babanın bütün emek ve didinmesi evlat içindir anlamında kullanılır.
  2. Anne ve babanın bütün emek ve didinmesi evlat içindir.

dört gözle beklemek

  1. Çok isteyerek ya da özleyerek beklemek.
  2. (en)To look forward to.

göz

  1. Görme organı.
  2. Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
  3. İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
  4. Bakış, görüş.
  5. Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
  6. Delik, boşluk
  7. Çekmece.
  8. Terazi kefesi.
  9. Bk. ada.
  10. Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dört göz bir evlat içindört gözle beklemekdört gözlü balıkdört gözlü tablodört gözlülerdört 8dört açılıdört açılı şekildört ağustos 1958 istikrar kararlarıdört ana yönden biridörtdört arzudört atlı arabadört ayakdört ayak dengedörde bölmekdörderdörderli olmakdördeydördülgözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöz açtırmayangöz ağrısıgöz ahbaplığıgöz akıgöz akı oluğugöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın