gözlüklü ne demek?

  1. Gözlük takmış olan, gözlük kullanan

    Posta müvezzilerinden gözlüklü olanı, ta uzaktaki masadan lafa karıştı.

    H. Taner
  2. (en)Bespectacled.
  3. (en)Wearing glasses.

gözlüklü çalı bülbülü

  1. Bk. bozkır ötleğeni

gözlüklü kobra

  1. (en)Spectacled cobra.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gözlüklü çalı bülbülügözlüklü kobragözlüklü ötleğengözlüklü penguengözlüklü yılangözlüklüyılangözlüklerimi kaybettimgözlüklerimi kaybettim.gözlükgözlük camıgözlük kullanmakgözlük sapıgözlük takmakgözlügözlü burgugözlü kartgözlü sahne vidasıgözlü vida
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın