cast into prison ne demek?
- Hapsetmek
hapsetmek
- Bir suçluyu hapishaneye koymak.
- Bir yere kapatıp salıvermemek.
- Engellemek, sınırlamak.
- Bir kimseyi veya bir şeyi boşu boşuna tutmak, alıkoymak.
Imprison.
Incarcerate.
Confine.
Shut up.
Shut in.
Detain.
cast
- Rol vermek ; rolünü oynamak
- Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
- Atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.]
- Atmak, fırlatmak, savurmak
- Cevirmek, atfetmek (bakış vb)
- Olta atmak, ağ sermek
- Yere yıkmak (güreşte)
- Ayrılmak, kaybetmek
- Dökmek (meyva, saç, kıl)
- Erken yavrulamak
cast a bell
- Erimiş metali bir kalıba dökmek suretiyle bir çam yapmak
into
- Içine, içeriye, haline, e, ye
- Edat içine, dahiline, -e, -ye, içeri
prison
- Cezaevi
- Hapishane
- Tevkifhane
- Hapsetmek
- Kodes, hapis, hapsetme, delik
Türetilmiş Kelimeler (bis)
castcast a bellcast a chill uponcast a cloud on smthcast a cloud on smth.cast a damp overcast a diecast a flycast a glancecast a horoscopecascasacasabacasaba meloncasablancaintointo believing smthinto doing smthinto smbinto smthinto the bargaininto the presenceintoedintoksikanintoksikasyonintint.intaintacintact