bop blow out preventer ne demek?
- Kaçak önleyici.
kaçak
- Bağlı bulunduğu yerden veya yasadan kaçan, uzaklaşan
- Yasaca yapılması yasak olan veya yapılması için gerekli izin alınmayan.
- Yasaca belirtilmiş gerekli gümrük ve vergileri ödenmeden bir yere sokulan veya bir yerden çıkarılan
- Bir kaptan, bir borudan sızan gaz veya sıvı, bir telden kaçan akım.
- Gizlice kaçırılmış olan mal veya madde
- Yasalara, kurallara uymayarak, gizlice
- Yalıtım yetersizliği gibi nedenlerle, bir dizgenden genellikle elektriksel erkenin istenmeyen yönde yitirilmesi.
Contraband.
Illegal.
Fugitive.
bop
- Poker oyununda, oyuna girmek için ortaya konması gereken en az miktar.
- Ortadaki miktar kadar oyuna katılma sözü.
Ante.
An early form of modern jazz dance the bebop.
See Businessowners policy.
Balance of Payments.
Broken Orange Pekoe - Full-bodied black tea comprising broken segments of somewhat coarse leaves without tips The smallest of the leaf grades, it gives good color in the cup and is used for many blends.
Base of Preference.
Style of jazz characterized by rhythmic and harmonic complexity, improvised solo performances and a virtuoso execution.
Basic Object Persistence A serialization mechanism used through the Dataphor toolset to persist object state.
bop eğrisi
- Bk. ÖB eğrisi
blow
- Darbe, vuruş
- Üflemek, esmek.
- Hamle, saldırı
- Ani gelen bela, felaket
- Esmek, körüklemek, üflemek, uçurmak, yelpazelemek; çalmak, soluk soluğa kalmak, solumak; su fışkırtmak (balina), fışkırmak, patlamak; atmak (sigorta); çarçur etmek (Argo), kaçırmak (fırsat), kaçmak; çiçek açmak, çiçeklenmek; küfretmek, kahretmek
- Rüzgar, şiddetli esinti
- Dili övünme, yüksekten atma
- (argo) parayı savurmak, bol bol harcamak, çarçur etmek
- Üflemek
- Rüzgara kapılmak, rüzgarla sürüklenmek
out
- Dışarı çıkarmak, çıkarmak, dışarı atmak, kovmak, nakavt etmek
- Ünlem,, dışarı dışarıda
- Dışarıya
- Dışında
- Arasından
- Meydana, ortaya
- Sız (kalmış)
- Bütün bütün, tamamen: sonuna kadar
- Yüksek sesle
- Edat dışarıya, dışarıda