birlikte oturmak ne demek?
Stay with, room together.
birlikte oturma
- Bir ev halkının, gelir düzeyinin düşüklüğü ve gelirine uygun konut sunumu bulunmaması yüzünden bir başka ev halkı ile birlikte aynı konutta yaşaması.
Cohabitation.
birlikte oturan kimse
Inmate
oturmak
- Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
- Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
- Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
- Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
- Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak.
- Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek.
- Biriyle beraber yaşamak
- Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
Sit down.
Be seated.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birlikte oturmabirlikte oturan kimsebirlikte olanbirlikte olanaklılık yöneticisibirlikte olmakbirlikte oluşumbirliktebirlikte akanbirlikte akarak birleşenbirlikte akmabirlikte alınmışbirlikte anlamlı deyimbirlikte borçlubirlikte bulunanbirlikte çalışanbirlikte çalışmakbirlikbirlik çıkarına aykırılıkbirlik duygusubirlik haline getirmekbirlik ilkesioturmakoturmakçıoturmaoturma alanioturma belgesioturma bildirgesioturma bildirimioturoturacağı yeri ayarlamakoturacakoturacak yeroturacak yer sağlamaotu biçip kurutmakotu çek, köküne bakotuk