bir nebze ne demek?
- Çok az, bir parça
Hiddetlenmeden bir nebze de beni dinle!
S. M. Alus Little bit.
Tiny bit.
Smidgen.
bir nebzecik
- Pek az, küçücük
bir nefes
- Bir an, kısa bir süre
Drag.
nebze
- Az şey, az.
- Az miktar, cüz'i, bir şeyin artığı.
Particle.
Dribble.
Glimmer.
Shadow.
Shred.
Whit.
Hauch.
Spur.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bir nebzecikbir nefesbir nefeslik sürebir nefestebir nefeste ve anlaşılmadan okumakbir namlulu av tüfeğibirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasenebzenebznebzi ahdnebnebanebaanebacnebagat