bir miktar para ne demek?
Sum of money.
sum
- Bk. sistem uygulama mimarisi
- Sarımsak.
- Pervane denilen kelebek.
- Toplam, tutar, adet, yekun, meblağ, miktar, özet, sonuç, netice, hesap, matematik problemi, öz, esas, doruk
- (-med, -ming) toplam, yekun, mecmu, tutar, meblâğ
- Problem
- En fazla miktar
- Doruk
- Özet, hülasa, öz
- Toplamak, yekun çıkarmak
bir miktar
Somewhat.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
miktar
- Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik.
- Ölçü.
- Bk. nicelik
Shot.
Specification as to quantity.
Quantitative.
Quantity.
Amount.
Proportion.
Deal.
para
- Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit.
- Kazanç, zenginlik
- Kuruşun kırkta biri.
- Yanında, yan. Örn. Para-aortik aortun yanında.
- Yunanca yanında anlamına gelen bir ön ek.
- 1,4 durumunu gösteren ön ek.
- Bir asit, tuz ya da esterin olağanüstü sayıda su molekülü ile birleştiğini gösterir ön ek.
- Çift dönme nicem sayısı ve karşıt koşut çekirdek dönüsü koşulunu belirleyen ön ek.
- Yan.
- Yanında.Dgr.: anat. para
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bir miktarbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasemiktarmiktar belirtmekmiktar belirtmesimiktar esaslı vergimiktar ı hareketmiktar indirimimiktar iskontosumiktar iskontosu quantitiy discountmiktar kısıtlamasımiktar kotalamasımiktamikamika benzerimika bujimika taşımikaa