bir geminin müsaderesi ne demek?
Angary
angary
- Angarya, savaşta tarafsız ülke toprağını zaptetme hakkı
- Harp halinde tarafsız bir ülkenin emlakını kullanma ve tahrip etme hakkı
- Bir geminin müsaderesi
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
bir abam var atarım, nerede olsam yatarım
- Tek başına yaşayan bir kimse, sorumluluğunda başkaları olmadığı için rahat hareket eder.
gemi
- Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine.
- Tonajı ve adı ne olursa olsun denizlerde ve iç sularda su ürünleri araştırmasında, istihsalinde, naklinde, işlenmesinde kullanılan kayık, sandal, yelkenli, şat, sal, mavna gibi vasıtalarla buharlı veya motorlu bilumum yüzer araçlar.
Ship.
Boat.
Craft.
Bark.
Keel.
Hijacker.
Sail.
To advance money on bottomry.
müsadere
- Zor alım.
- Bk. kapma
- Bk. el koyma
- El koyma.
- Bk. zoralım
- Bk. zorlaalım
- (Sudur. dan) Yasak edilen bir şeyin kanuna göre elden alınması. Zulüm ve cebir.
Annexation.
Confiscation.
Seizure.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
birbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasegeminin baş bodoslamasıgeminin baş kıç vurmasıgeminin baş kısmıgeminin başını rüzgara vermekgeminin dengigeminin hapishanesigeminin hızıgeminin iç omurgasıgeminin iç tarafıgeminin içindekigeminigemini çıkarmakgemini ısırmakgemini kısmakgemini virüsü