bir bakayım ne demek?
Let me see.
let
- Bk. lineer enerji transferi
- Dayak, kötek.
- Atmak.
Rented room or apartment (British); obstacle, hindrance; play which is invalid and must be repeated (in tennis and other net games).
- Bırak olsun!, bırak yapsın!
- Bırakmak, izin vermek, meydan vermek, ses çıkarmamak, kiraya vermek, vermek, ihale etmek, kiraya verilmek, dirmek, dürmek
- Sonek -cik, küçültme ifade eder: kinglet kralcık.
- (let, letting) izin vermek, müsaade etmek
- By, through, in ile geçmesine, gitmesine veya gelmesine müsaade etmek
- Kontrata bağlamak
bir bakıma
- Başka yönden bakılırsa
- Başka bir görüşle, başka bir düşünüşle
As it were.
After a fashion.
In a sense.
Somewhat.
In a way.
In one way.
bir bakışımlı
- Dikey bir düzleme göre bakışımlı olan çiçekler.
Monosymetric.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bir bakımabir bakışımlıbir bakıştabir bakışta kavramakbir baba dokuz evladı besler, dokuz evlat bir babayı beslemezbir bacak önebirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verasebakaybakayabakabakabilir miyimbakacakbakaçbakakalma