being broken down ne demek?
- Bozukluk
bozukluk
- Bozuk olma durumu.
- Ufaklık, bozuk para.
- Bk. madeni ufaklık para
- 1) ayıb. 2) noksan. ~ lara karşı sağlama: ayıblara karşı tekeffül (te'mînât).
Anomaly.
Fault.
Malfunction.
Small change.
Change.
Breakdown.
being broken
- Parçalanma
being broke
- Züğürtlük
broken
- Yer yer kesilmiş
- İflas etmiş, mahvolmuş
- Kırılmış, parçalanmış
- Yarılmış, yarık, kırık (çizgi)
- Eksik, parçaları kırılmış (çay, yemek takımı)
- İhlal edilmiş, çiğnenmiş
- Ruhça ve bedence zayıf düşmüş
- Terbiye edilmiş (atb.)
- Bozuk, fena konuşulan
- Arızalı, çökmüş
down
- Aşağıya doğru
- Keyifsiz, morali bozuk
- Hav
- Aşağı, aşağıya
- Aşağı indirmek, alaşağı etmek, yere yıkmak, devirmek, düşürmek
- İniş
- İnce kuş tüyü, yonda
- İnce tüy, ayva tüyü
- Yenmek (sporda)
- Bir yudumda içmek, mideye indirmek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
being brokenbeing brokebeingbeing a barberbeing a billionairebeing a bossbeing a bridegroombeing a broadbeing a brotherbeing a builderbeing a building contractorbeing a bus driverbei jdm anklang findenbeigebeign widespreadbeijerincks reactionbeijingbrokenbroken accountbroken bitbroken coalbroken downbroken englishbroken glassbroken heartedbroken linebroken moneybrokebroke to the widebrokagebrokarbro7nchopneumoniabroachbroach filebroacherbroaching