ayni zamanda ne demek?
But only
but
- İnsan vücudunun kalça ile diz arasındaki bölümü.
- Hayvanların, arka bacaklarının gövdeye bitişik olan dolgun, etli bölümü
- Kalça ekleminden, ayak bileğine kadar uzanan bölgenin kemikli et parçası.
Hind leg, round.
Buttock.
Croup, croupe.
Gigot.
Except with; unless with; without.
Rump.
Except; besides; save.
ayni anda olma
Simultaneousness
ayni cinsten olma
Congenialness
zaman
- Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
- Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
- Belirlenmiş olan an.
- Çağ, mevsim.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
- Dönem, devir
- Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
- Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.
- Bk. çağ
- (Derleme.. fiillerde Zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ayni anda olmaayni cinsten olmaayni davaayni hakayni haklarayniayni irtifakayni köktenayni mesuliyetayni odakliaynayn i mürekkebayn üs seviraynaayna artifaktızamanda ayrıkzamandanzamandan berizamandaşzamandaş gelişimzamandaş renk işlemizamandaşçılıkzamandaşlıkzamanzaman adamızaman akorduzaman alanzaman algısızamairzamzam gelmekzam görmekzam onunkizam paketi