zayıf ne demek?

  1. Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)

    Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım.

    S. M. Alus
  2. Görevini yapacak yeterli gücü olmayan.
  3. Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan.
  4. Önemli, güvenilir olmayan.
  5. Çok az.
  6. Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan.
  7. Başarısızlığı gösteren not.
  8. Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz.
  9. Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan

    Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu.

    A. Gündüz
  10. (en)Atonic.
  11. (en)Faint.
  12. (en)Fatless.
  13. (en)Feeble.
  14. (en)Feint.
  15. (en)Flaccid.
  16. (en)Flagging.
  17. (en)Frail.
  18. (en)Gaunt.
  19. (en)Gracile.
  20. (en)Invertebrate.
  21. (en)Lean.
  22. (en)Nerveless.
  23. (en)Pithless.
  24. (en)Puny.
  25. (en)Shaky.
  26. (en)Sinewless.
  27. (en)Slight.
  28. (en)Slim.
  29. (en)Small.
  30. (en)Spare.
  31. (en)Spent.
  32. (en)Thin.
  33. (en)Unmanly.
  34. (en)Weak.
  35. (en)Wishy washy.
  36. (en)Wishywashy.
  37. (en)Bad mark.
  38. (en)Angular.
  39. (en)Bony.
  40. (en)Doddering.
  41. (en)Flimsy.
  42. (en)Infirm.
  43. (en)Insubstantial.
  44. (en)Lame.
  45. (en)Limp.
  46. (en)Meager.
  47. (en)Powerless.
  48. (en)Sickly.
  49. (en)Vulnerable.
  50. (en)Yielding.
  51. (en)Poor.
  52. (en)Not strong.
  53. (en)Scrawny.
  54. (en)Emaciated.
  55. (en)Inferior in quality.
  56. (en)Threadbare arguments.
  57. (en)Creaky.
  58. (en)Dainty.
  59. (en)Deficient.
  60. (en)Delicate.
  61. (en)Dicky.
  62. (en)Helpless.
  63. (en)Invalid.
  64. (en)Meagre.
  65. (en)Nervele.

zayıf açınık

  1. Bkz. İkinlik.

zayıf alan ligandı

  1. Ligand-Alan yarılması küçük olan ve spektrokimyasal seride NH3'ün altında bulunan ligand

Türetilmiş Kelimeler (bis)

zayıf açınıkzayıf alan ligandızayıf asitzayıf asitkonjuge baz çiftizayıf asitler ve bazlarzayıf atzayıf atmosferzayıf bağlarzayıf başarım sendromuzayıf bazzayde
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın