yerinde söz söyleme ne demek?
Grandiloquence.
yerinde
- İyi, yeterli
- Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde.
- Durumunda
Answerable.
Applicable.
Apposite.
Appropriate.
Apropos.
Becoming.
Befitting.
yerinde bırakılma
- Belli bir süre için bir göreve atanmış olan devlet büyüklerinden beğenilenlerin bir ferman ya da menşur ile yerlerinde bırakılmaları işlemi.
söz
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük.
- Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
- Kesinlik kazanmayan haber, söylenti.
- Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme.
- Müzik parçalarının yazılı metni, güfte.
Wordy.
Word.
Saying.
Expression.
söyleme
- Söylemek işi.
Mention.
Saying.
Singing.
Disclosure.
Uttering.
Breathing.
Utterance.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yerindeyerinde bırakılmayerinde bulunmayan kimseyerinde cevapyerinde duramamayerinde duramamakyerinde duramayacak halde olanyerinde duramayanyerinde duramayan kimseyerinde duramazyerin derinliklerinde kayalaşmışyerin dibiyerin dibine batmakyerin dibine sokmayerin dibine sokmaksözsöz açmaksöz akımısöz almaksöz altında kalmamaksöz anlamaksöz anlamazsöz anlatmaksöz anlayan beri gelsinsöz aramızdasöbesöbe penceresöbeksöbüksöbüktekin