yemek yemek ne demek?

  1. Karın doyurmak.
  2. (en)Eat, feed, grub, have dinner.

karın

  1. İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
  2. Döl yatağı, rahim
  3. Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm.
  4. Mide
  5. İç, gönül, akıl, kafa.
  6. Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme.
  7. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar.
  8. Bk. mabeyinci
  9. Durağan dalgaların en büyük genlikte kesimi.
  10. Sindirim organları, karaciğer ve böbreklerin içinde bulunduğu ve göğüs boşluğundan bir diyaframla ayrılan vücut boşluğu, abdomen.

yemek yapmak

  1. (en)Cook.

yemek yardımı

  1. (en)Food allowance

yemek

  1. Yeme, karın doyurma işi
  2. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
  3. Günün belli saatlerinde yenilen besin
  4. Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
  5. Ağızda çiğneyerek yutmak
  6. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
  7. Isırmak.
  8. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
  9. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
  10. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yemek yapmakyemek yardımıyemek yiyen kimseyemek alanlarıyemek artığıyemek artıklarıyemek asansörüyemek bilgisiyemekyemek borusuyemek borusu bölütsel aplazisiyemek borusu çöküntüsüyemek borusu daralmasıyemeyeme de yanında yatyeme içmeyeme içme durağıyeme içme ve barındırma giderleri
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın