yabancısı olmak ne demek?
Be a stranger to.
yabancı
- Başka bir milletle ilgili olan
- Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi
- Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge
- Tanınmayan, bilinmeyen, yad
- Aynı türden, aynı çeşitten olmayan.
- Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan.
- Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan.
Alien.
Exotic.
Foreign.
yabancı adres
Foreign address.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
Happen.
Become.