unity of job ne demek?

  1. Iş birimi

  1. Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
  2. Bir değer yaratan emek.
  3. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
  4. Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü.
  5. Kamu yararına yapılan işler.
  6. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma.
  7. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
  8. İş yeri
  9. Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek.
  10. Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler.

unity

  1. Bütünlük
  2. Beraberlik
  3. Birlik, teklik
  4. İttihat, ittifak
  5. Birleşme
  6. Vahdet

unit

  1. Ünite, birim, öğe, birlik, bütünlük
  2. Bir, vahit, birim, ünite
  3. Fert, tek, bir tane
  4. Belirli bir miktar
  5. Kurala göre düzenlenmiş birim
  6. Puvan (üniversitede)

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

job

  1. Iş yapmak, ufak tefek işler yapmak, komişyonculuk yapmak, kiraya vermek, kiralamak, zimmetine geçirmek, görevi kötüye kullanmak, işe yerleştirmek
  2. Iş, görev, vazife, memuriyet
  3. Hizmet
  4. Dalavere, hileli iş
  5. (-bed, -bing) iş vermek
  6. Kira ile tutmak
  7. Komisyonculuk yapmak
  8. Kişisel çıkarı için resmi işe girmek
  9. Götürü iş yapmak.
  10. Eyüp

Türetilmiş Kelimeler (bis)

unityunitunit bankingunit basis depreciantion methodunit card systemunit celiuniuniaksiyaluniarticularuniartiküleruniat uniateofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın