to make an objection ne demek?
- Itiraz etmek
itiraz
- Bir düşünce veya kararı benimsemeyerek karşı çıkma
- Söylenecek söz, karşı söyleme
- Bk. karşıtgörüşlülük
- Bk. direni
- Karşıtlık. ~ muhâkeme usulü: karşıtlık yargılayışı, karşıtlık yargılama süreci.
- Bk. karşıtlama
- Bk. karşıdurma
- (İtiraz) Kabul etmediğini bildirmek. Bir fikir veya işin olmasını kabul etmemek. (Osmanlıca'da yazılışı: i'tiraz)
Demur.
Deprecation.
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
an
- Zamanın bölünemeyecek kadar kısa parçası, lahza
- İki tarla arasındaki sınır.
- Zihin.
- Bilincin, irade ve heyecan karışmadan, algılama ve düşünme kısmı.
- Güzellik çekimi, alım.
An associate degree in nursing.
Access Network.
After Newton The period of time that has elapsed since the cancellation of the Newton Generally agreed to be any point after February 27th, 1998 AN is also an abbreviation for the Action Names software package See also BN and DN Source: NTLK.
Active Network.
Data Analysis Software of CTAS.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
toto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenmakemake a bargainmake a bedmake a beelinemake a beeline formake a bidmake a bid formake a big haulmake a big splashmake a blunderMAKmak içinmak sayısımakamakabih