to knock about ne demek?
- Örselemek
örselemek
- Yıpratmak, eskitmek, hırpalamak, zedelemek.
- Gücünü azaltmak, canlılığını gidermek, sarsmak
To knock about.
To handle roughly.
Crumple.
Mishandle.
Ruck.
Tumble.
to knock down
- Göçertmek
to knock on
- Vurmak
knock
- Sertçe eleştirmek
- Vurmak, çarpmak
- Tokuşmak
- At veya on ile çalmak, vurmak (kapı)
- Devirmek, teklemek
- Çarpışmak
- ABD, argo kusur bulmak, tenkit etmek, titizlik etmek
- Vurma, vuruş, darbe
- Kapı çalınması
- Kapıyı çalmak
about
- Üzere
- Aşağı yukarı, takriben, kadar, yaklaşık, hemen hemen
- -(e) dair, hakkında
- Etrafa, etrafına
- Konusunda, hususunda
- Aksi yöne
- Her tarafta
- Ötede beride
- Şurada burada
- Çevresinde, etrafında
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to knock downto knock onto knock sth backto knock sth offto knocktoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenknockknock aboutknock againstknock aroundknock at the doorknock backknock coldknock downknock down drag outknock galley westknobknob latchknob lockknobbedknobbiness