knock around ne demek?

  1. Kaba davranmak
  2. Sert davranmak
  3. Hırpalamak, dövmek
  4. Çıkmak, gezmek
  5. Göze çarpmamak

kaba

  1. Bkz. kalça
  2. Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
  3. Taneleri iri.
  4. Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
  5. Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
  6. Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
  7. Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
  8. (C.: Akbiye) Üste giyilen elbise. Kaftan, cübbe.
  9. (en)Doric.
  10. (en)Rough.

knock about

  1. Sert davranmak
  2. Hırpalamak, dövmek
  3. Çıkmak, gezmek
  4. Göze çarpmamak
  5. Kaba davranmak

knock against

  1. Çarpis

around

  1. Aşağı yukarı, yaklaşık, sularında
  2. Civarı
  3. Orada burada, oraya buraya
  4. (edat) etrafına, etrafında
  5. Yakında, civarda, civarında
  6. Dört bir yanına, dört bir yanında
  7. Şurada burada
  8. Etrafta, çevrede, bu civarda

Türetilmiş Kelimeler (bis)

knock aboutknock againstknock at the doorknock backknock coldknockknock downknock down drag outknock galley westknock hell out ofknobknob latchknob lockknobbedknobbinessaroundaround aboutaround and aroundaround herearound the clockarokarioidarokaryaarokaryagillerarolarolat
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın