to hold a course ne demek?
- Ders vermek
ders
- Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
- Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre.
- Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
- Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
- Tenbih, talimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife.
- Öğrencilere bir konuyu anlatmak, bir sorunu açıklamak ya da birtakım becerileri kazandırmak için yapılan kısa süreli öğretim.
- Öğretim süresince ve kimi durumlarda öğretmenin yaptığı açıklamalar, küme tartışmaları ve alıştırmalar yoluyle öğrenilen şey.
- Belirli bir süre üzerinde çalışılan konu.
- Öğrencilerin, öğrenmek durumunda bulundukları bilgi, beceri ve anlayışlar.
Lesson, subject.
to hold a consultation
- Konsültasyon yapmak
to hold a correspondence
- Yazışmak
hold
- El koymak
- Kavramak
- Gözaltına almak, almak
- Barındırmak, muhafaza etmek
- Çekmek, dayanmak
- Sahip olmak, malik olmak, elinde tutmak
- Tutmak
- Devam ettirmek
- Bırakmamak, zapt etmek
- Inanmak, kabul ve tasdik etmek
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
AIDS.
Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to hold a consultationto hold a correspondencetoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenholdhold a brief for smbhold a brief for smb.hold a child back a yearhold a crowd backhold a grudgehold a pistol to smb.s headhold a postmortemhold allhold aloofholhol kasaholaholanda parasıholandaca