to hear a case ne demek?
- Yargılanmak
yargılanmak
- Yargısı yapılmak.
To hear a case.
To try.
To judge.
To be tried.
To be heard.
To be adjudicated.
To stand trial.
Stand one's trial.
To be on trial.
to hear about
- Duymak
to hear of
- Duymak
hear
- Öğrenmek
- Onaylamak
- İşitmek, duymak
- Dinlemek, kulak vermek
- Haber almak, mektup almak
- Sorguya çekmek, ifadesini almak
- İfadesini almak
a
- Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
- Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
- Amper.
- Anot.
- Angström.
- Argon simgesi. (II)
- Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
- Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
AIDS.
Association of Research-based Pharmaceutical Companies.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to hear aboutto hear ofto hearto heartentoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenhearhear a shothear abouthear evidencehear fromhear hearhear ofhear outhear testimonyhear the grass growheadhead amphead and shouldershead and shoulders abovehead binding